Hollanda’nın en gözde yazarlarından GEERT MAK, 1999 yılını Avrupa’yı boydan boya dolaşıp Verdun’dan Berlin’e, Saint Petersburg’tan Auschwitz’e, Kiev’den Srebrennica’ya kıtanın tarihini izlemekle geçirmiş. Yeni bir milenyumun eşiğinde Avrupa’nın durumunu tanımlamaya çalışarak kanıt ve tanıkların araştırılmasına koyulmuş. Sonuç, büyüleyici: Mak’ın, keskin gözlü bir gazeteci ve yaratıcı tarihçi olarak çifte yeteneği Avrupa’yı, o yolculuğun, güncelerle, gazete raporlarıyla, anılarla ve –Kayzer II. Wilhelm’in torunundan Polonya’daki Birkenau toplama kampının kapısında liste tutucu olarak görev yapmış seksen yaşındaki Adriana Warno’ya kadar– gerek seçkin gerekse adı sanı bilinmeyen kişilerin sesleriyle dolu göz kamaştırıcı bir raporu haline getiriyor.
Fakat Mak her şeyden önce bir gözlemci. Avrupa’nın tarihsel anılarına kaynaklık etmiş yerlerde gördüklerini aktarıyor. Ypres’te, hâlâ günde iki kez patlatılan, I. Dünya Savaşından kalma mühimmatın sesini duyuyor. Varşova’da, Yahudi gettosuna uzanan tramvay rayların bir parkta aniden son bulduğu noktayı buluyor. Ve Çernobil yakınlarındaki terk edilmiş bir kreşte öylece bırakılmış minik ayakkabılar karşısında, Sovyetler Birliği’nin ölümcül günlerinde donup kalmış ana yolculuk yapıyor.
Mak yirminci yüzyıl Avrupa’sının büyük öyküsünü, ona bir çehre, bir tat ve bir koku veren ayrıntılarla birleştiriyor. Eşsiz yaklaşımı, okuyucuyu, bilinmeyen tuhaflıklar, ani kavrayışlar ve dokunaklı rastlaşmalarla dolu unutulmuş geçmişin bir görgü tanığı haline getiriyor. Avrupa’da Yirminci Yüzyıl Boyunca Seyahatler bir başyapıt; Avrupa’nın en olağanüstü yüzyılının destansı bir romanı gibi okunuyor.
Dili
|
: |
Türkçe |
Sayfa Sayısı
|
: |
1084 |
Yayınevi
|
: |
Literatür Yayıncılık |
İlk Basım Yılı
|
: |
2009-10 |